7 Şubat 2009 Cumartesi

UYSAL ARILAR VE UYSAL KARDEŞİM


Üçgündür bahar havasında geçen günlerde arılarımın yanına gidememiştim,akşamdan haberleştigim köylüm Selim abimle bu gün için hazırlık yaptık akşamdan.sabah yola çıkacagımız saatlerde yagmur başladı,biraz rötarlı olarak yola çıktık.

Tabi bugün arılıga geç ulaşmak için yol inşaatındaki mütahıtlerin bütün engellerini aşmak zorunda idik.sakin olmam için bende tam magazinci oldum bu gün,yukarıda görülen yol Bozüyük-Bilecik arası, gerçi her yer aynı klm yazmama gerek yok,beşer klm arası 4 müteyit firma bulunmakta. Eylül ayından itibaren,çografi yapıyı degiştirdiler bu geçen süre içinde.
Akan suyun yatagını gegiştirmekten tutunda,köy yollarının girişleri,istımlakla yıkılan yerleşim yerleri,bu teknolojik güç karşısında direnecek bir şey yok gibi.







Kayaları delme makinası,deldikten sonra dinamit patlatılıyor.





Bugün yolu kapattılar yarım saat kadar,aşagılarda dinamıt patlattılar.Tabi bu yarım saat boş geçmesin diye,yolun karşısında hızlı tren projesi için dagı delen başka bir makınalar var gözüken.





Arabayı yol kenarına çekip yakından görmek ıstedim,yaklaştıgımızda sorumlu mühendisten müsaade alıp fotograf çektim.verdigi bilgiye göre,dagı matkap gibi bir başka makına ile deliyorlar,yukarıda yapılan iş gelen hazır betonu püskürtüyor makina.





Püskürtme betonun yakından görünüşü,bunun gibi yedi yerden girmişler dagların içine,Bilecik -Bozüyük arası 33 klm ve bu kadar mesafe tamamen tünel için de geçilecekmiş,hızlı tren buralardan geçerken ismini degiştirse,KÖSTEBEK tren olsa fena olmaz deyip ayrıldık.yolda açılmıştı buarada.





Küplüye geldigimizde,tam bir bahar havası vardı,arılarımın yanındaki agaçların altında yabani menekşeler açmıştı.




Kızılcık agacı bugün yarın açacak vazıyette,görüldügü gibi tomurcukları.






Fındık agaçları tam açmış,

(takdiri allah ne hıkmettir bilmiyorum bu iki agaç en erken açan meyvadır,en son olgunlaşan meyva yine onlardır.)
Selim abimin üç arısına şerbet verdikten sonra işimiz bitmişti,havada kapanmıya başlamıştı.Bu arada Arif Uysal kardeşim aklıma geldi,hafta arası ugradıgımda arılara bakamadıgını söylemişti.Belki gelmiştir deyip telefonla aradım,istasyonda çay içtıklerini söyledi yegeniyle.Selim abimle arabaya atladıgımız gibi çay davetınteydik.

Çaylar içildi,masa muhabbetinde arılarının çok sakin oldugundan bahsetti,merak ettigim ,için biraz sonra dogru Arif kardeşin arılıgındaydık.Maskesiz vede agzında sigaranın dumanıyla birkaç arıya baktık.
Tabi ben ve Selim abim hayret ettik,hani kuzu ibi derlerya aynı tarife uyuyor arıları.

Tabi benim arılarda çok yakında oldugu için görmek istedi.Bak dedim arif kardeş benimkilere maskesiz bakılmaz,abi şöyle üzerinden bakarız dedi.

İstasyonda çay faslından sonra tanışma hatırasını belgeliyelim istedim.





Uysal kardaşim arılıga gelince yakındaki bir kovanı gösterdi şuna bakalım abi diyerek.Benim körükçülüğümü beyenmedi galibaki,körügü kendisi yapmıya başladı.öyle bir arı seçtiki benim başımın belası olan kovanı,baktı papuç pahalı zorla maskeyi giydirdim.birkaç kovana baktıktan sonra ,arılarımın durumunun iyi oldugunu söyledi.Maskeyi çıkarırken fotografını çekmek ıstedim,abi benim karizmayı sarstın diye söylenmiye başladı.
Abi bu arılarla nasıl çalışıyorsun diye sormıya başladı,valla ben memnundum senin arıları tanıyana kadar dedım.Herkesin arısı benim arılar gibi sanıyordum çünki,bu sanal alemden daha çok ögrenecegimiz,tanıyacagımız şeyler var deyip günü bitirdik.

Tabi ben artık Arif kardeşimi arılara ne zaman gitsem ararım ,o sakin arıların analarından edınmek için kaç takla attırır bilmem ama ,ben her şeye razıyım.

5 Şubat 2009 Perşembe

KONFERANSA DAVET




Arı dostları; 21 Şubat cumartesi günü saat 13.oo de hocamız vede aynı zamanda uygulayıcı arı dostu.prof.dr.Muhsin DOĞAROĞLU hocamız Bilecik ili Bozüyük ilçesinde Halk Egitim salonunda Bozüyük'lü arıcılara konferans verecektir.
Bilecik, Osmaneli,Gölpazarı,Pazaryeri,Sögüt,Yenipazar,İnisar ,ESKİŞEHİR,KÜTAHYA,BURSA daki arıcı dostlar ve bu sanal alemdeki bu yazıyı okuyupta,hocamı dinlemek istiyen tüm dostlar davetlidir.
YENİ SEZONUMUZ TÜM ARICI DOSTLARA HAYIRLI OLSUN.

2 Şubat 2009 Pazartesi

KONFERANSA DAVET

31 ocak cumartesi gunu Eskişehir arıcılar birlik başkanı Yusuf Çengel arkadaşımızı ziyarete gittim.içeride kalabalık bir ortam vardı,toplantı zannettim önce ama başkan yo diyerek beni rakhatlattı.Arıcı arkadaşların gunluk rutın olarak her zaman yaptıkları zıyaretlerden biriymiş.

Kısa bir tanışmadan sonra,prof dr.Muhsin Dogaroglu hocamın Bozüyük te konferans verecegını ,o gün Eskişehirli arıcı arkadaşlardan dınlemek istiyen varsa gelebileceklerini,Bozüyük te misafir etmekten memnun olacagımızı söyliyerek ayrıldım.(fotograf makinamı yanımda götürmeme rahmen arabada unutmuştum,bu fotografı H.Bilen arkadaşımızın albümünden istiyerek kullandım)

Başkan olaya çok samimi yaklaştı,duyuracagını ve muhakkat katılacaklarını ifade etti,birbirimize tekrar işallah görüşürüz diyerek ayrıldık.



Eskişehir' gidilirde H.bilen,Y.Gürbüz ve Birol arkadaşımız zıyaret edılmezmi.telefon konuşmasından sonra bulundukları yeri tarif ettiler aynen biraz sonra oradaydım.

İçeri girer girmez bi çalışmaki sormayın,hani fabrikalardaki bant sistemi varya o aklıma geldi.bir bant ları eksikti.bir kişi yanların çıvılerini çakıyo birisi alt çıtayı.bir diyeri üst çitayı.bu arkadaşlar kış yumagı falan tanımıyorlar anladıgım kadarıyla.Allah nazardan korusun bu çalışmayı.

Çaylar içildi davet yapıldı ve benim bir tasarım olan altlık hakkında bilgilerini alıp, arı muhabbetlerınden sonra ,baktım işlerınden oluyorlar benim yüzümdem.

Hoşçakalın dıyerek ayrıldım.